10 Ocak 2025 Cuma

BEYKOZ MÜFTÜSÜ MUHAMMED LİKOĞLU İLÇE YEREL MEDYASI İLE BULUŞTU


Beykoz İlçe Müftüsü Muhammed Likoğlu, Dünya Çalışan Gazeteciler Günü dolayısı ile Beykoz İlçesi Yerel Medya temsilcilerini Çubuklu'da bulunan İlçe Müftülük binasında konuk etti.

Yaklaşık 1 buçuk yıldır görevli olduğu Beykoz’da ilk kez basın mensupları ile bir araya gelen Müftü Muhammed Likoğlu önemli açıklamalar yaptı.

Beykoz’da din eğitimine yönelik yapmış oldukları çalışmaları paylaşan Müftü Likoğlu, yeni projeler yapmak istediklerini söyledi. Beykoz’a gelişi ile birlikte yoğun bir çalışma temposunun içine girdiklerini o nedenle basınla bir araya gelemediklerini ifade eden Likoğlu, Beykoz’a geldiği sırada 300 olan 4-6 yaş öğrenci sayısını 600’e yaklaştırdıklarını dile getirdi.



Çocuklarımıza ne kadar erken dokunulursa, dini, milli değerler ne kadar erken sevdirilirse o kadar faydalı olacağını düşündüklerini söyleyen Beykoz Müftüsü, ”biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak son 5-6 yıldır gençlik hizmetlerine son derece önem veriyoruz. Enerjimizi isabetli kullanmamız lazım. Dört yaşında, beş yaşında, on yaşında, on iki yaşındaki bir gence yatırım yaptığımız zaman, hem devlet olarak, millet olarak hem de bir Müslüman şahsiyeti olarak çok daha faydalı bir iş yapmış oluyoruz” şeklinde konuştu.

Müftü Likoğlu açıklamalarına şöyle devam etti:

Beykoz zor bir yer. Çocuklar okulu bitirdikten sonra hafta içi, hafta sonu gidecekleri, vakit geçirecekleri mekânları cami bölgesinde olması tercihimiz.

Beykoz Müftülüğünün gençlik projeleri

Hem Yalıköy'deki eski müftülük binamız hem de Tokatköy’de imam hatip lisesinin bahçesinde bir prefabrik binamız var. 2024 yılında yaklaşık 150 üniversite öğrencisine eğitim desteği verdik.

Bu gençlik merkezlerini tamamlayınca mesela, Türk Alman Üniversitesi'nde çok pırıl pırıl gençler var. Onları ortaokul ve liseli öğrencilerle bir etüt ortamında bir araya getireceğiz. Yani hem üniversiteli öğrencileri finanse edeceğiz. Hem de fen dersinde, matematik dersinde, işte Türkçe dersinde zorlanan çocuklara destek sağlamış olacağız. Bu mekânlarda üniversite öğrencimiz bir saat, hocalarımızın eşliğinde öğrencilerle vakit geçirsin. Çok faydalı olacağını biliyoruz.

İçinde masa tenisi, kontrollü bir şekilde bilgisayar oyunlarından istifade edeceğimiz iki tane mekânı inşallah ramazana kadar açmayı planlıyoruz. Bir aksilik olmazsa üçüncüsünü de Mültezem'de açacağız. Bütün bunların finansmanını vatandaşlarımızın kişisel bağışlarıyla yerine getiriyoruz.

Din ve siyaset ilişkileri

Sorulan bir soru üzerine, kamuoyunda bazı imamların dini siyasi mecraya çektiğine yönelik eleştirilere de cevap veren Likoğlu, camiyi geçip cami dışında da bir görevlinin umuma açık bir yerde siyasi münazaralarını açıkça ifade etmesi zaten 657 Sayılı Devlet Memurları Yasası’na aykırı bir durumdur. Biz ancak o iddiayı araştırmakla mükellefiz. Siyaset bizim dışımızda bir durum. Cami cemaatinin içinde her partiden, her düşünceden insanlar var. Bunlar camiyi dolduruyorlar. Biz camide herhangi bir siyasi imaya izin verirsek bundan dolayı vebal almış olur, devletin bize vermiş olduğu imkânı doğru kullanmamış oluruz” dedi.

Kavacık Hasan Yavuz Camii

Daha önce depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılan ve henüz inşaatına başlanamayan Kavacık’taki Hasan Yavuz Camii ile ilgili de açıklamalarda bulunan Beykoz Müftüsü Muhammed Likoğlu, “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bütçemizde cami, Kuran kursu, müftülük binası yaptırmak gibi ödenek yok. Zamanında,  cami yaptırmak isteyen vatandaş burası hazine arazisiymiş, değilmiş, orman arazisiymiş bakılmadan camiler yapılmış. O camiler şimdi 70-80’li yıllarda yapılmış, deprem yönetmeliğine uygun olmadığını hepimiz biliyoruz.” ifadelerine yer verdi.

Hasan Yavuz Camisi için söylüyorum. Bir cami özel bir vakfa ait olduğu zaman cami bize tahsis ediliyor. Hasan Yavuz da araştırdığım kadarıyla, özel bir vakfa ait olduğu için yıkıldıktan sonra kamu özel bir vakfa ait bir yere cami yapmak istemiyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı'na bu arazinin verilmesi gerekiyor. Ya da en kolay yolu Türkiye Diyanet Vakfı da bir vakıf, gayrimenkul devri yapabilir. Bu süreç uzun sürdüğü için zannedersem cami inşaatının başlaması uzadı… Şu anda vakıf destek arayışlarına devam ediyor. Türkiye Diyanet Vakfı arazinin tamamını devralıp, camiyi yapabilmesi için görüşme yapıldı. Destek görüşmelerinin tamamlanmasını bekliyoruz. Beş yüz milyonluk bir bütçe olunca, toplamayla altından kalkabileceğimiz bir durum değil. Kavacık Merkez Camii'yle ilgili süreç bu şekilde devam ediyor.

Aynı zamanda Kavacık'ta Süleyman Çelebi Camisi var. Yani o da yıkım kararı çıkmış ama daha küçük bütçeli bir cami, Süleyman Çelebi içinde hem çocukların hem gençlerin hem kadınların bağımsız mekânın olduğu konsepte uygun bir cami yapmak istiyoruz.

ERHA BEYKOZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder