Spor Medyası anlamında 30 yılı geride bıraktık...çok güzel günlerimiz de oldu, hüzünlü anlar da...
Bazı anlarda insana bıkkınlık, bezginlik gelir...o anlarda biraz ara vermek en güzeli...tabii ki spor gibi yık boyu yoğun faaliyet alanı olan bir dalda mesleği icra ediyorsanız yorgunluk kimi zaman dayanılacak gibi değil...
Bugün 15 sene önce sosyal medya bu kadar etkili değilken Web Sitesi Haberleri daha çok takip edilir idi, ardından bu güne gelinceye değin Sosyal Medyada anlık paylaşımlar, canlı yayınlar bizi biraz etkilemedi değil.
Sosyal Medya demişken çok enteresan bir mecra...herkes bir gruba arkadaş ortamına, siyasi görüş hattına dahil...değişik gruplara dahil kişilerin paylaşımları bazılarında tuhaf haller ortaya çıkarmakta, kıskançlık mı desek, ben de o grupta neden yokum diyenlerimi desek tuhaf bir bakış hali var.
Biz Spor Medyasında olduğumuzda belki de en fazla etkileşim alan profildir diye görülebiliriz, ancak işin aslı öyle değil.
Örneğin bir maç gidiyorsun en azından kadrodaki futbolcuların sayısı 36, Teknik Kadro, Yönetici ve bunların hepsinin aileleri...tribündekileri saymıyorum bile...
Akşam haberi giriyoruz, bakıyoruz hem de galip gelen bir Beykoz Takımının maçına 20-25 beğeni, oysa 5000 takipçimiz var...insan üzülüyor, değmez bırak bu işleri diye geçiyor akıllardan...üstelik sadece Bayramlarda dahi bir Bayram Tebrik Reklam vermeyen Kulüp Başkan ve Yöneticileri, spor haberi çıkmayan gazete ve sitelere boy boy reklamlar vermişken...
İnanın her sene tam bırakacağım derken bir iki samimi dosttan gelen reklamlar ile dönüyor site...yani 1-2 kişi 4999 takipçimizi spor haberleri ile buluşturmamıza neden oluyor.
Takip edenler bilir, bir maça gittiğimde en az 5-10 pozisyonu yazarım, yaklaşık 100-150 kare fotoğraf çekiyorum, akşama bir de bunları yazması var. Gece yarılarını geçen çalışmalar, paylaşımlar.
İnsanlar istiyor ki reklam için telefon üstüne, telefon edelim, kapılarında katıp kalkalım, yıkayıp yağlayalım...bunu hiçbir zaman yapmadım ve de yapmam...halen daha cebimdeki İstanbulkart ile maçlara gidip gelmekteyim.
Kendi adıma sevindiğim konu ise bu vefasızlık ortamında haftada 4-5 maç takibi yaparken, Cumartesi 1 Pazar 1 maç takibine anca inebildim...hafta sonları 10 maçtan bilgi alıp haber yaparken 2-3 habere inmem....1 maçta 90 dakikayı bile artık zor çıkarıyorum...
Bu İlkbahar-Yaz Döneminde sıkı bir dinlenmeyi hak ettim gibi...
İnsan zevkle yaptığı ve yıllarını verdiği bir işi kolay bırakamaz.O sözünü ettiğin 1-2kisi reklam vermese bile .Hayırlı çalışmalar diliyorum sevgili yeğenim: )
YanıtlaSil