Beykoz Spor Kulübü Türk Spor Tarihinde önemli bir yeri olan bir çok ilki yaşamış ve de yaşatmış özelliği ile maalesef bugün ülke genelinde unutulmak üzere olan bir kulüp...
Bunu yazarken sadece İstanbul ya da Beykoz Merkezli söylemiyorum...gerek maçlarına destek amaçlı gittiğim deplasmanlarda, gerekse de gazetecilik serüvenimde buna birçok kez şahitlik etmişimdir...
Karaman'da da, Erzurum ya da Rize'de de, Antalya'da da İzmir ya da Kastamonu'da da hep üzerimde olan Beykoz Tişort ya da eşofmanı ile defalarca nostaljik sohbetlerin içinde bulduk kendimizi...
İzmir Karşıyaka Meydanında da yaptık bu muhabbetleri, Antalya'da Konyaaltında'da...yaşı kemale ermiş amcalarımız Ekerbiçer Mehmetli, ya da Arap Cemal'li maçları aktardılar...
Bugün geriye dönüp baktığımda 30-40 yıl önceki futbolcuları resmine bakar bakmaz istisnasız söyleyebiliyorken ne hazin bir tablo ki 2 sene önce oynamış bir futbolcuyu bırakın ismi ile siması ile bile hatırlayamamak acı...üç beş ay Beykoz forması giymiş isimleri bir iz, şampiyonluk bırakmamış, yaşatmamış ise ne yapayım!
Aslında kaderin bana çizdiği rolü yaşıyor, oynuyor gibiyim...daha önceleri de Beykoz Spor Kulübü tarihi için çalışan, emek veren Eski Kulüp Müdürü Ahmet Çakmak, Hasan Akçaoğlu Ansiklopedik bir çalışma yapmışlar, onlara bizim de tuttuğumuz arşivi aktarmış, kaynak olarak vermiştik. Maalesef basılı hali çıkmadı...
Değişik yıllarda defalarca Kongrelerde Divan'da görev yaptım, değişik yönetimlerde Müze Kuruluda yer bulduk...gelinen noktada Beykoz Spor Kulübü Tarihinin izleri, tüm birikim materyelleri Beykoz Stadında bir odaya hapsolmuş durumda...bazı TV ve özel çekim anlarında özellikle burada çekim yaptırıp habere konu ettik bu müze odasını!
1980'den beri tuttuğumuz Beykoz Spor Kulübü Arşivinde dönüm noktamız Pandemi süreci oldu...İnternet ortamında saatlerce süren araştırma-inceleme çalışmalarımız sonunda 1908, yani kuruluş yılımıza kadar indik... yüzlerce yeni belge, fotoğraf, gazete kupürü, anılar bulup siz değerli takipçilerimize aktarıp tarihe not düşelim dedik. Daha Kütüphanelerde eski gazeteleri tarama işi var ki yıllar sürecek gibi...
Gelinen noktada bizim ölçümüz Beykoz Spor Kulübü için doğru olanı söylemek, yazmak ve aktarmak oldu...ne ocu, ne bucu olduk...Beykozcu olduk!!!
Tarih hataları ile günahları ile bu kulüp bünyesindeki herkesi yazacak...biz nasıl 40-50 yıllar öncesine gidip o günlerden aktarmalar sizlere yapıyorsak İnşallah 30-40 yıl sonrada birileri bu günleri aktaracak o dönem yaşayanlara...
Gelinen noktada kime ne kadar borcu var, o borç nasıl olmuş, dolar üzerinden mi hesap edilmeli? kimin ne alacağı var? yasal tüm evraklar ile Genel Kurulun önüne gelmekte ve de gelecek...
Yılların ardından Beykoz Spor Kulübü Başkanlığı için Atilla Sipahioğlu adaylığını açıkladı...bu arada bir şey söyleyeyim kendisi ile o günden sonra birebir hiçbir ortamda yan yana gelmişliğimiz yok...bir-iki defa telefonla gelinen nokta ile ilgili bilgi edinmişliğimiz oldu sadece...
O gün Beykoz Stadında olmam, hatta açık olarak tavrımı ortaya koyup konuşma yapmam birilerini rahatsız etmiş elbette olacak, çok da umurumda...ben yeri geldi, kendi doğrularımdan dolayı tribünlerdeki yılların dostluklarımın heba olduğunu gördüm yaşadım, kimi anlarda çalıştığım gazete için yaptığım haberleri demedim, söylemedim diyen ahirette iki yakasına yapışacağım insanları gördüm, Kulübün aracını, eşyalarını haczedenleri gördüm, ki daha sonra aynı kulüpte göreve yapmaya başkan tarafından çağrılan...
Allah ömür verdikçe Beykoz için yazacağım, konuşacağım, gelinen noktada bu başkan olduğu müddetçe de hiçbir maçına gidip haber yapmak istemediğimi beyan ettim..." Abi sen pireye kızıp yorganı yapma " diyen çok dostlarım ya da büyüklerim oldu...yani gidince ne değişecek! aynı tas aynı hamam olmayacak mı?
" Abi doğruda gelen yeni yönetim neyi değiştirecek, ortada trilyonlarca borçtan bahsediliyor..." diyenler de olmadı değil, peki pes mi edilsin, bir yiğit çıkmış meydana bunun ismi Ahmet, Mehmet ya da Atilla da olabilir, en kötü ihtimalle bugünlerde yaşadıklarımızdan daha da kötü ne olabilir ki?
Olağan Kongre tarihine iki buçuk yıl var diye kimse ahkam kesmesin, son 20 yılda hangi Olağan Kongre takvimi uygulandı ki? yılda birkaç kongre yapıldığı yıllar da yaşanmadı mı? şimdi ne gerek var iki buçuk yıl sonra kongre diyenlerin Beykoz sevdalarından şüphe ederim...
Ha herksin farklı bakışları olabilir, bu Beykoz camiasında ne kadar çok kaypak, çift taraflı oynayanların olduğunu da bilmiyor değilim...20 yılda yapılan üyeler mevcut yönetimi avantajlı kılmıyor mu? yoksa Kongrede yapılacak konuşmaların seyri tarafları değiştireceğinden mi korkuluyor?
İzmir'de oturan 90 yaşındaki Necip Konuksay amcamız bile sosyal medyada yapılacak kongrenin köprüden önce son çıkış olacağını paylaşmış ise neden yapılmasın bu Kongre....şimdiye kadar başkanın karşısında aday ve liste çıkmadı...hep bu konuya değinip durdu, şimdi aday da var, Kongreler er meydanı değil mi?
Ha bu arada Atilla Sipahioğlu Adaylık için Yönetim Kurulu Listesini de oluşturmaya başlamış, isim olarak sormadım ancak birkaç yerden teyit ettim ki çok sürpriz isimler olacakmış, işin maddi kaynak kısmını da önümüzdeki günlerde her halde kendisi açıklayacaktır, dünyanın borcu altına girilecek, bende bu toplantıyı bekliyor olacağım, dediğim gibi en kötü ihtimalle bu günden kötü mü olur?
Bir gitsin hele o zaman ne istenirse kulüp için aktaracağız, destek olacağız diyenler er meydanına çıkacaklar...
Biz bu süre zarfında Nostaljik haberler ile hem kendimizi ve talep edenleri avutacağız, hem de süreci yakından takip edeceğiz...her şeyin hayırlısı diyelim...uhulet ve suhuletle geçmeli bu zaman...
Mutlu bayramlar dileklerimle....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder