20 Aralık 2022 Salı

TALİP ERCAN, " MAKAM, MEVKİ, KARTVİZİT HASTALIĞI!"


Kişiler için toplumda değişik yapılarda görev almak, gönüllü olmak kadar doğal bir olay yok, ancak bazı simalar var ki neredeyse boş mezar bulsa o makam da benim diye atlayacak nitelikte bir tavır içindeler!

Kendilerini bulunmaz nimet sanan bu tipler, nerede boş makam görse atlama düşüncesinde olmakta. Ha içlerinde iyi niyetli olanlar yok mu elbette var, ki onlar zaten kendilerini biliyorlar, ne derece zorlukla görevlerini icra ettiklerini de bilen biriyim...

Ben vakti zamanında bir düşüncemi bakış açımı ortay koymuştum, " Siyaset anlamında ne zaman ki herhangi bir partideki çaycı Belediye Meclisi Üyesi aday yapılırsa o zaman siyaset gerçek manasına kurumuna döner 

Allah aşkınıza her hangi bir siyasi parti ilçe teşkilatı, hadi birilerinin  duymak istediği şekli ile yazarsak  ilçe örgütleri bir kere olsun hele ki son sırada da yazılanı olsun ona da razıyız, partinin emektar çaycısını aday yapsa, bu fani ömrümüzde onu da görsek çok mu zor?

Her makama gelmek için illaki paralı biri olmak mı şart, birkaç dernekte başkanlık ve üyelik yapmak mı lazım? her hangi bir memleketli olmak mı lazım? hangi partili belediye olursa olsun bir işe girmenin alınmanın ana teması o belediyenin parti teşkilatına üye olmak mı şart?

Her hangi bir belediyeye girmek için önce partiye üye olmak, ardından en az bir seçimde çalışmak kendini ispatlamak gerekmekte...yani pankartlama, afişleme yapacaksınız, seçim döneminde her gün ilçe teşkilatınız ile o mahalle senin bu mahalle benim gezecek o da yetmez fotoğraflarda görüneceksiniz ki ispatı olsun...yalan mı?

Ben bu tür konulara değinince " Sen işine bak spor adamısın anlamazsın bu  işlerden " diye yorum yapacaksınız, yemezler dostum yemezler..." 

Son yıllarda boş zamanım olunca ki hiç olmaz gibi, oldu ya...gazetelere bakarım, internet sayfalarına bakalım, en fazla kimlerin haberi çıkmakta ve ne yapmışlar ki haber olmuşlar diye...

Yazdım yine yazıyorum, Beykoz'da kendini üstün, vazgeçilmez, kaliteli, iş bitirici, olmazsa olmaz gören 50-100 kişi var... 30 yıldır bir 101.kişiyi çıkaramıyor bu ilçe, bir tane Beykozlu Milletvekilimiz yok...Osman Ceylan dışında hatırlayan varsa yazsın da bileyim ben de ha ya doğru unutmuşum diyeyim.

Başlıkta da dediğim gibi makam, mevki hastalığına tutulmuş, hiçbir zaman kenara çekilmek istemeyen, bulduğu boş makamlara hop oturan kişilerden gına geldi...kendilerinden başka kime faydaları dokunur o da meçhul...10 tane sivil toplum kuruluşunda da olsalar yine doymazlar...

" Kardeşim sen de öylesin ama bak ikinci bir spor muhabiri, gazetecisi yetiştirmiyorsun? tekeli eline almışsın konuş..." diyenler de olacak, meraklısı, talep edeni oldu da ben mi hayır dedim, ben mi bu sektörde tek kalayım dedim...isteyen olsun gece gündüz yanında olur spor gazeteciliğini öğretirim...

Ha 30 senedir bu sektörde olup altında arabası olmayan, hala maçlara akbil ile giden benden para çıkmaz çünkü ben de ne kazandım ki...son birkaç yılda ilk kez birileri reklam vermeye başladı onu inkar edemem...neredeyse 7-8 yıllık düşük nitelikti laptop ve her biri kendi cebimden aldığım mesleki araç gereçlerim varken, yine de inadında bu işi yapmaya devam ediyorum...

Ha burada son cümlem şu klasik yazacaklarımı olsun bu yazdıklarımın Beykoz ile Beykoz ilçesi ile uzaktan yakından ilgisi yoktur, zaten haberlere yetişemiyorum bir de bu konudaki sorularınızı keseyim baştan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder