Amatör Liglerde olaysız bir hafta geçmiyor maalesef. Her hafta en az 4-5 maç yarıda kalıyor neredeyse...Tabii ki bunda kulüplerin, oyuncuların, taraftarların suçu var. Ya hakem arkadaşların suçu yok mu ?
Bir amatör haber sitesinde okuduğum haberde maç sonuna doğru hakemin oyuncu tarafından yumruk neticesinde burnundan darp edildiği yazıyor. Bu olayı bir yazar olarak tasvip etmem tabii ki mümkün değil.
Alttaki yorumda da olayın nasıl olduğu, darp eden oyuncunun takımının genel kaptanının ifadesi var. Genel kaptan olayı tasvip etmediğini ama oyuncunun hitap ettiği şekilde hakemin karşılık verdiğini hatta küfürlü ifade kullandığını yazıyor yorumda.
Sevgili hakem arkadaşlarım…çalınan ya da çalınmayan bir düdük bir takımın kaderini belirleyebiliyor. Bir sezonun bitmesine sebep olabiliyor. Her şey ve düdük sizin elinizde bunu unutmayın.
Tamam,
hakemde insan ama karşısındaki futbolcuda insan. Her harekete, her faule
oyuncuyu uyarmaz kart gösterirsen olayların önüne geçemezsin.
Hakemsin ideallerin var tabii ki. Ama bu ideallerin için ne yapıyorsun ? Mesela hafta sonu İngiltere yada diğer büyük liglerde maç izleyip hakemlerin tavırlarına dikkat ediyor musun?
Orada hakemlerin her pozisyona kart göstermeyip oyuncuyu kenara çekip uyardığını görmüyor musun? Üstelik bu dediğim hakemler dünyanın en iyi 20 hakeminden birisiyken. Yada maçın bittiğinde veyahut maçın başlamadan iki saat önce gelip senden önce maçı olan hakem arkadaşını izleyip hatalarını görüyor musun?
Sevgili
hakem arkadaşlar. Eğitim sadece hakem seminerinde olmaz. Maç izleyerek, hakem
tahlili yaparak ta olur. Hakem seminerinde kritik pozisyonlar gösterilir. Ama
bir maçta yaklaşık 70 -100 civarı aksiyon olur. Eğitimde bile gösterilmeyen
nice pozisyon yaşanır. Canlı canlı karar vereceğin pozisyonlar meydana gelir.
Sevgili hakem arkadaşlar. Dünyanın en iyi hakemi de olsanız maça bu maçı nasıl olsa her türlü yönetirim diye çıkmayın. Maça hazırlık yapın. Bu takımların bir önceki maçını yöneten hakemlerden oyuncular hakkında bilgiler alın, Whatsapp grubu denen bir olay muhakkak vardır sizde de. Bir hafta önceki hakemi TFF sitesinden öğrenip onunla iletişim kurun.
Her şeyi sahada futbol oynayan futbolcudan beklemeyin. Oyuncuya biraz hoş görülü, sevecen davranın. Elinizde kart 20 metre koşarak oyuncu sanki bir yere kaçacakmış gibi kart göstermeyin. Saha kenarında hocanın ilk itirazında hocayı azarlayıp kart göstererek tribüne yollamayın. İnsanlarla diyalog kurarak, sorunu çözme yolunu seçin.
Oyun kurallarını defalarca okuyun. Pozisyon örneklerine Youtube ya da diğer sosyal medya mecralarından bakın. Hakemlik zor meslek bunu yılda en az 60-70 amatör, çoğu televizyondan da olsa 80 - 100 civarı profesyonel maç izleyen bir futbolsever olarak iyi biliyorum ve görüyorum.
Maç seçmeyin. Hele seyirciye kızarak asla kararınızı vermeyin. İyi hakem maçta görünmeyen ve az düdük çalan hakemdir. En ufak temasa düdük çalarak oyunun akışını kesmeyin. İki takımada aynı pozisyonda aynı kararı verin. Maçınıza odaklanın. Bir önceki pozisyonun etkisinde kalarak sonraki pozisyonda duygusal davranıp hatalı karar vermeyin.
Hatayı hatayla telafi etme yoluna gitmeyin. İşin en önemlisi U-11 maçı da olsa A takım maçı da olsa sahadaki her futbolcuya saygı duyun. Saygı duyun ki sahadaki oyuncudan da saygı görün. Sahadan da ıslıklanarak, darp edilerek yada küfür yiyerek değil, seyircilerin ve oyuncuların tebrikleri ve alkışlarıyla ayrılın. Olaysız ve mutlu bir şekilde evinizin yolunu tutun.
Bunun neticesinde de klasmanları süratle çıkarak idealinize kavuşun.
Yazan:
Ümit YILMAZ
05
MAYIS 2022 PERŞEMBE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder