Değerli dostlar bazı konular var ki yazsam mı? yazmasam mı? sorularını da beraberinde getirmekte....
İşte bugün onlardan birini size aktarma düşüncesindeyim, çünkü yazmamın şart olduğu düşüncesindeyim...
Konu Turnuvalar ve Halı Saha maçları başlıklı olacak...bugün ülkemizde ve ilçemizde futbol yadsınamaz bir gerçek ki en popüler sosyal aktiviteler arasında yer almakta.
Resmi lig karşılaşmaları dışında sayısı bilinmeyecek kadar çok Halı Sahalarda maçlar ve de kimi zamanalar turnuvalar olmakta.
Hele ki Pandemi sürecinde kapalı olan halı sahaların açılması ile birlikte halı sahalara bir hücum oldu ki demeyin gitsin...ancak yaşanan salgında bitmiş değil aksine her geçen gün daha da artmakta vakalar...bu da herkesi daha da tedbirli olmaya sevk etmekte
Bu güne değin değişik turnuvalarda takip ettiğim maç sayılarını toplamaya çalışsam bir hayli vakit alır...güzellikler yanında eksik yönleri de zaman, zaman yazılarımda dile getirdim, öneriler sundum. Tabii ki bunların çoğu unutulup gitti.
Şu Pandemi sürecinde her turnuva öncesinde o kadar güzel şeyler, önlemler anlatılmakta ki...ancak konunun bir diğer kısmında konuşulanlar, yazılan çizilenler ile tezat görüntülere şahitlik edilmekte.
Örneğin bir turnuva düşünün rakip 2 takım aynı yerden sahaya girmeyecek, aynı yerden sahadan çıkmayacak, futbolcular dışında herkeste maske olacak, ateş ölçümü yapılacak, dezenfektanlar bulunacak, her maç sonrasında toplar temizlenecek, yelekler giyilecekse o gün başka maçta kullanılmayacak....birçok kural anlatılır...
Peki ya uygulamada böyle mi olmakta? ilk gün açılış maçlarında kurallara kesin uyulur, hatta bu anlara ilişkin medyaya fotoğraflar bol bol verilir...ilk haftadan sonra kuralları takan olmaz, aynı kapıdan sürtüne-değe girip çıkan kalabalıklar, pili biten çalışmayan ölçüm cihazı, biten dezenfektanlar...saha içine girilmeyecek derken maskesiz saha içinde olan yedek oyuncular, ilk sertlikte bir birine giren futbolcular, yakın temas...
Neyse konuyu dağıtmadan demek istediğim yere gelme niyetindeyim...bu yazı yazıldığı anda başlayan bir turnuva ( Köyler arasında yapılmakta - gerçi köy de kalmadı ya mahalle oldu hepsi ) başlayacak iki anlamlı vefa turnuvası ( Nihat Akbay ve Uğur Sakaloğlu ) var...
Peki yukarıda yazdığım önlemlere kimler acaba riayet etmekte ya da edecek...mesela takımlardan her maç öncesi en azından HES kodu alma zorunluluğu olacak mı? mesela olası bir kötü durumda müdahale edecek, ilk yardım eğitimi almış kişi yada sağlıkçı olacak mı? toplar her maç sonrası dezenfekte edilecek mi? soyunma odaları da keza öyle...
Diyeceğim o ki hadi turnuvalar başladı ya da başlayacak, ancak bu andan sonra bu işin bir düzene sokulması şart...sorumluluk alacak, taahhütte bulunacak imzası olan kişiler olmalı...
Bu işin yasal bir zemine oturtulması şart...artık İlçe Spor Müdürlüğü, Kaymakamlık, Beykoz Kulüpler Birliği, İlçe Sağlık Müdürlüğü, Maçların yapılacağı Tesisin sahibi kulüp yetkilisi, organizasyon komitesi isimleri mutlak surette ortak bir zeminde bir araya gelmeli.
Aynı anda 3 turnuvayı bu ilçe bence kaldıramaz...Allah göstermesin dili kaçan, kafatası travması geçiren, şekeri çıkan, kalbi tekleyen bir sporcu olursa bunun vebalini kim üstlenecek? insan hayatı her şeyden önemli değil mi?
Aslında bunun örneklerini de görmek hele ki yakın zamanda görmek mümkün oldu...Ortaçeşme Sahasındaki Merhum H.İbrahim Soyer Turnuvasında Sağlıkçı olarak bu işte gerçekten uzmanlaşmış tecrübeli bir arkadaşımız Mehmet Ali Tomar tüm maçlarda görev yaptı....sakatlık, çarpışma anlarında sahaya kaç kez girdi sayısı bile tutulamayacak derecede çoktu...maalesef bu işe gerçekten gönül vermiş ikinci üçüncü kişiler varsa da kapısını da çalan yok...
Peki sen ne öneriyorsun dersen, Halı Saha işleticileri ve sahada görevli olanlara mutlak surette ilk yardım bilgisi, kursu verilmeli. Bu konuda ilçe Sağlık Müdürlüğünden destek alınabilir. Teknik ekipmanlar boyunluk, sedye ve ilk yardım malzemesi dolu çantalar hazır tutulmalı.
Her turnuva sorumlusu imza altına alınacak kuralları sıkı takipte olmalı, sahada oynayan futbolcular dışında maskesiz kimse olmamalı, en ufak itiş kakışta sahaya gireceklere önlem amaçlı kapı kilitli ve yanında da görevlisi olmalı.
Her turnuva maçı öncesi o maçın saha komiseri yetkili biri belirlenmeli, onun açıklamalarına harfiyen uyulmalı, her maç öncesinde mutlak surette bir araç acil vakalar için otopark sıkışması olmayacak bir yerde hazır tutulmalı...
Daha yazacak çok şey var, bundan sonraki turnuvalarda bu şartlar yerine gelmeden de bence izin verilmemeli...
Ne dedik dost acı söyler, ben kötü bir senaryo yaşanmadan yazayım dedim...darılmak, gücenmek olmasın...bu şartlar yerine geliyor mu diye de sıkı bir denetim mekanizması da şart...bu da basit hemen her sahada kameralar kayıtta...farklı zaman dilimlerinde birileri izlemeli hatta uygunsuz bir durumda maçı iptal etme yetkisi de olmalı...
" Talip Abi sen de vur dedik öldürdün halı saha turnuvası keyfimize " diyecekler olabilir...yazmadan duramazdım, bu benim hem vicdani hem de insani duruşum olmalı idi...benim alanım spor özellikle de futbol bu konuda yazabildim, yeme içme sektörü, eğlence sektörü, turizm sektörü değil ki, onları da kendi uzmanları yazsın...
Ha, kendim için de bir şey yazmadım, her turnuva takibi için o aldığınız, topladığınız paralardan şu kadarı bana, yemeğim, çayım eksik olmasın, araçla gelir araçla bırakılırım ya da ulaşım param peşin verilmeli demedim, her maç için takibe ayrı para isterim demedim ki...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder