ÜÇ GÜNLÜK DÜNYA!!!Bazen sohbet sırasında dünya üç günlük denir malumunuz. Dün doğduk. Bugün yaşıyoruz. Yarın var mıyız belli değil. Daha dün çocuktuk. Bugün büyüdük kocaman adam olduk. Belki yarın yok olacağız toprağa karışacağız belli mi olur.
Dünya hayatı bir koşuşturmayla geçip gidiyor.
İnsanoğlu herşeyin en iyisine sahip olma derdinde.
En iyi ev. En iyi araba. En çok para. En büyük makam.
Yalnız şunun farkında değiliz. Bunların hepsi gelip geçici. Fani hayattan baki olan sonsuz hayata geçeceğiz belki bugün belki yarın. Bunların hangi birini yanımızda götüreceğiz? Yada hangisi bir işimize yaracak öbür dünyada?
Evimizde bir televizyon yetmiyor ikincisini alıyoruz. Birazda açgözlülüğümüzden evimizde bir buzdolabı yetmiyor (işimize yarasın yaramasın ne bulursak alıp dolduruyoruz) derin donduruculusunu alıyoruz. Evimizde bir gardrop yetmiyor(elbise fazlalığından) yenisini alıyoruz. Giyecek 4-5 kıyafet yetmiyor onlarcasını alıyoruz.
Dünya için olması gerekenden çok fazlasını yapıyoruz. Ya bir Müslüman olarak amasız, fakatsız, kayıtsız,şartsız inandığımız ahiret hayatı için neler yapıyoruz? Çoğu zaman bilinçsizce kıldığımız beş vakit namazın yada onlarca günah işleyerek tuttuğumuz orucun bizleri kurtaracağını mı sanıyoruz.
Mesela kazancımızı hesap edip zekat verebiliyor muyuz? Düşküne, yolda kalmışa, ihtiyaç sahibine kucak açabiliyor muyuz? Bir fakirin karnını doyurabiliyor muyuz? Tanısak yada tanımasak bir insana tebessüm(gülümseme) edebiliyor muyuz? Yetime, öksüze, dar da kalana sahip çıkabiliyor muyuz?
Nafile namaz kılıyor muyuz? Nafile oruç tutuyor muyuz? Ya da bizlerin kurtuluşuna vesile olacak ahlaki ve insani tutum ve davranışlarda bulunuyor muyuz?
Üç günlük dünya için deyim yerindeyse kendimizi paralarken aynı hassasiyeti ebedi yurdumuz olacak ahiret hayatı, sonrasında gitmeyi düşündüğümüz cennet için gösterebiliyor muyuz?
Sevgili dostlar inancımız gereği hem dünyamızı hem de ahiretimizi bir arada götürmek mecburiyetindeyiz. Birine fazla ağırlık verip diğerini görmezden gelmemeliyiz.
Hazır üç aylarda gelmişken manevi havası ve hazzı çok yüksek olan bu günlerde eksik yönlerimizi tamamlamaya gayret gösterelim. Ahiret hayatımız için gereken ibadetlerimize önem verelim. Dünya hayatı göründüğü kadar uzun değil.
Ha bugün ha yarın derken ömür bitiyor.
Ne kadar ömrümüz olduğunu da bilmiyoruz.
Bir nefes varız, bir nefes yokuz.
Yarın dünya hayatından göçüp giderken yaptığımız ibadetleri ve taatleri yanımızda götüreceğiz.
Yazımızın başında dediğimiz gibi üç günlük dünya.
Dün doğduk. Bugün varız. Yarın var mıyız yoksa yok muyuz. İşte orası meçhul.
Sağlıcakla kalın.
Yazı: Ümit Yılmaz
18 Şubat 2021 Perşembe
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder