Beykoz Belediye Başkanlığı Muharrem Ergül’ün Başkanlık döneminde gerçekten de alkışlanacak bir çalışma ile Beykoz adına tarihe not düşülecek yazılı ve görsel projelerin hayata geçirmesi ile hatırlanmakta. Beykoz’un Mezar Taşları, Kitabeleri bile kayıt altına alınmış idi.
Keşke diyesi geliyor insanın, bir Beykoz Sevdalısı olarak bizlerin, ilçedeki tüm ahşap, tarihi yapılar da bir kayıt altına alınsa, kitap projesinde hayata geçirilse. Neyse biz bu konuda önerimizi iletmiş olalım…gelelim haberimize…
Beykoz İlçemiz İstanbul genelinde tarihi dokusunu korumaya çalışan sokakları, mahalleleri ile çok farklı bir konumda bulunmakta...
İlçenin Yalıköy, Anadoluhisarı, Kanlıca, Paşabahçe ve ilçe Merkezindeki ahşap evler bir bir yılların yorgunluğuna yenik düşmekte....varisleri arasında hali vakti yerinde olanlar, aralarında anlaşanlar dışında anlaşma yapamayıp satılan bu tür evlerde birçok güzel restorasyon örneklerine de rastlamak mümkün. Ancak kıyısından kösesinden, sokağından caddesinden geçilen kimi evler ise son demlerini yaşamakta.
Tabii ki bu durum mülkün sahibi ve varisleri ile onların da maddi durumları ile alakalı bir konu. Gönül bu tarihi evlerin her birinin askına uygun biçimde yapılıp güzel bir görünüme kavuşmasından yana iken bu maalesef mümkün olmuyor.
Bu konuda özel merakı olan Fotoğraf Sanatçılar için de bu özelliği nedeni ile tam bir cazibe merkezi olan evlerin Beykoz ilçe Merkezindeki bölümünde kısa bir tur yaptık. Çok güzel restore edilmiş olanlarının yanı sıra adeta tabiri caizse - Ha yıkıldı, ha yıkılacak - durumda olanları görmek, çocukluğunda dedesinin evi de aynı konumda olan biri olarak beni de fazlası ile üzmekte.
İstanbul'un her bir köşesinde gökdelenlerinin hakimiyeti hakimken, Beykoz gibi bu tarihi mekanlara, evlere sahip bir ilçede gönlümüzden geçen keşke bu zor durumdaki yapıların hepsinin tarihi dokusuna uygun yenilenmesi, restore edilmeleri, ama bunun mümkün olmadığı da bir gerçek...bize düşen bu tür yerleri fotoğraflayıp tarihe not düşebilmek...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder