Beykoz'a değer katan, ve sanatlarını icra ederken, keyif alan ve aldıran nice insanlar yaşamakta Beykoz'da...işte bu değerleri, emek, ter akıtan sanatçıları sizler ile buluşturma düşüncemiz kapsamında yoğun bir mesaiye başlıyoruz.
Bu anlamda ilkini Göksu'daki Atölyesinde ziyaret ettiğimiz Osman Topuz ile başladığımız ziyaretlerimizin ikincisinde yolumuz Şahinkaya Mahallesine düştü. Beykoz'un Merkez Mahallesi diye de tanımlamak mümkün Şahinkaya'yı...
Şahinkaya Mahallesinin bir özelliği de 70 ve 80'li yıllarda sayısı bile hatırlanamayacak Cam Dekor Atölyelerine sahip olmasıdır. Yani tabiri caizse, farklı bir ifade ile tanımlamak gerekirse 300-500 metre karelik alanda bile 8-10 Cam Dekor Atölyesi bulabilmek, görebilmek mümkün idi.
Beykoz'un Sanatçıları Proje çalışmamıza belki de uzun bir giriş yapsak da gerçekten de mahalle bunu fazlası ile hak etmekte. İşte Atölyesine konuk olduğumuz Necmi Ceviz'de Cam Dekor Atölyelerinin zirveyi gördüğü zaman diliminde önemli cam sanat üstatları arasında yer alan bir sima.
Şahinkaya Mahallesinin namlı dekorcularından olan Necmi Ceviz, şimdilerde Hobi Atölyesinde çıkarmış olduğu farklı ürünler ile sanatta farklı bir kulvara geçiş yapmış desek yeridir. Necmi Usta ile bizim de yıllarca ikamet ettiğimiz, halen daha annemizin ikamet ettiği Şahinkaya Mahallesi ana eksenli birkaç saat süren keyifli bir sohbet yaşadık.
Atölyede Kuzinede demlenen çayın yanına, Necmi Ustanın sohbet esnasında kestiği kestaneleri dizmesi ile neşeli mi neşeli bir sohbet başladı. Şahinkaya'nın eski cam dekor sanatçılarını yad ettik, hayatta olmayanlara rahmet, yaşayanlara sağlıklı ömürler diledik.
" Talip kardeşim, sen elimizde büyüyen birisin dolayısı ile mahallemiz yaşantısına uzak duran biri de değilsin. Evet Şahinkaya'mız ifade ettiğin gibi çok farklı bir yer...mahallemizde bir zamanlar iki demirbaş konu vardı, birincisi cam dekor atölyeleri ile gerek İstanbul ve Anadolu, gerekse de yurt dışına gönderilen eşsiz cam dekor ürünleri ve bir de futbol sevgisi. düşünebiliyor musun gerçi sende yaşadın ya cümlenin gereği söylemekteyim, günümüzde nasıl ki Halı Saha futbol turnuvaları olmakta, biz o turnuva niyetine her akşam futbol oynardık. Özellikle Taş Ocakları sahasında kimi alanları kesik, kesik olan, çukurların da olduğu sahada yapılan maç sayılarını bugün sayı olarak vermek istesek hesap makinesi ile bir hayli mesai harcamak gerekir. Bunların birçoğunda seksenli yıllarda sen ve abinde orada idi zaten..."
-Necmi Abim çok iyi hatırlıyorum, çok gençtik ve biri yorulsa da maça bizi alsınlar diye beklerdim. Müthiş yetenekli oyuncular vardı, onlarla aynı takımda ya da karşılıklı oynamak gurur verirdi bize. Yıllarca Spor Medyasında görev yapmış biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki bugün Süper Ligde forma giyecek yetenekli isimler fazlası ile mevcuttu.
Aynen kardeşim zaten o zamanlarda da çıkmıştı...akla ilk gelen isim Gaziantepspor ile Süper Ligde oynayan Çetin Nalbantoğlu, yine Beykoz, Batman Petrol gibi profesyonel takımlarda oynayan Paşa Lakaplı Hüseyin Geçer, Kaleci Aydın, Şaban, Sinek Hasan ve Altan, Adnan Ceviz sonraki yıllarda Ardahanlı Cem Demir...
-Şimdi bu futbol maçlarında oynayanların büyük çoğunluğu Cam Dekor Atölyelerinde çalışıyor diye hatırlıyorum...
Cam Dekor Atölyelerinin yoğunlukta olduğu günlerde akşamları gün boyu yaşanan yoğ un çalışmanın ardından tepeye yani Taş Ocakları sahamıza geçerdik. Yani sanatçı kimliğimizin yanı sıra iyi de futbol oynanırdı.
Cam Dekor Atölyeli günler mazide kaldı, anılarda yer edindi....peki Necmi Abim sen bu farklı kulvara, yani Hobi Atölyene nasıl bir geçiş yaptın?
Cam Dekor atölyesi kapandıktan sonra ben bildiğin gibi PVC Pancur, Doğrama işine girdim, işyeri aştım, ileriki yıllarda Beykoz ve Boluspor takımlarında da oynayan Kerim Çelebi ile ortak oldum. Bu arada Beykoz maçlarına gitmeye devam ediyoruz ki hayatımızın olmazsa olmazı, hatta bir dönem yöneticilik de yaptım. Sonrasında senin de yakından şahitlik ettiğin gibi, Beykoz Takımı Amatör Liglere kadar düştü, oradan da bir türlü kurtulamıyor. Bu yıllarda evimin altında bulunan kazan dairesini atölye yapma karaı aldım. Tabii ki ilk başlarda yani acemilik günlerimde istediğim ürünleri çıkaramadık, sonrasında araç-gereç, makine aksamını, motorları da atölyeye alınca artık hem keyif aldığım hem de bana mutluluk veren bir uğraşın içinde buldum kendimi.
-Bu arada PVC Pancur işi de devam ediyor değil mi?
Evet ediyor...ben hafta sonlarımı Hobi Atölyemde geçiriyorum...genelde ağaç aksamlı ürünler yapıyorum, ama cam sanatından gelen biri olarak da kimi çalışmalarımda cam ürünü de kullanmaktayım. Yaptığım ürünleri arkadaşlarıma, dostlarıma hediye olarak veriyorum. Tabii ki zamanla çalışmalarım duyuldu, özel siparişler de gelmeye başladı, ancak bu işi ticari bir uğraştan öte dediğim gibi hobi olarak yapıyorum.
-Necmi Abim geçenlerde tanınmış Keman Sanatçısı Canan Anderson'da Hobi Atölyene gelmiş, bu nasıl oldu, tanışıklığınız var mı?
Evet geçtiğimiz gün geldi...Canan Hanım bir anlamda Mahallemizin gelini, senin de tanıyacağın gibi Cem Yılmaz Ergemen ile evli...Cem seninle aynı yaşta bildiğim kadarı ile...benim için güzel bir sürpriz oldu Canan Hanımın gelmesi, hatta sonrasında kemal çalan insan figürlü çalışmama da ilham oldu. Aslında Hobi Atölyeme gelip giden eski dostlarım çok olur, hiçbirini boş göndermem. Eski günleri yad ederiz birlikte.
-Beykoz'da bu anlamda Hobi Atölyesi olan birçok insan var diye biliyorum hatta listesini hazırlamaktayım, oralara da uğrayacağım. Diyeceğim o ki Yerel yöneticilerden beklentileriniz var mı? yani senin gibi değişik sanatsal ürünler ortaya koyanların eserlerini sergileyeceği bir müze beklentiniz olabilir mi?
Çok doğru bir konuya parmak bastın değerli kardeşim, evet neden olmasın...bir ilçe müzemizin olmayışı bir eksiklik...tamam farklı yerlerde Cam Dekor Ürünleri yapılmakta ve sergilenmekte ancak, konuya daha bir geniş çerçevede bakılmasından yanayım. Sayacı'dan bastoncusuna, cam dekor ürünlerinden, ahşap oyma sanatı ve diğer ürünlere varıncaya değin sergilenecek o kadar sanatsal ürünlerimiz var ki...umarım bu haberini okuyanlar gerekli mesajı almış olurlar.
-Necmi Ustam sen iki farklı sanat dalında üstat mertebesine ulaşmış birisin yani hem Cam Dekor hem de ağaç işleme çalışmaların ile, hangisi daha zor? ya da şöyle diyeyim Cam Dekor Ustası olmanın şimdiki çalışmalarında faydası oldu mu?
Tabii ki gördüm...Cam Sanatında da sanatsal anlamda yaratıcılık gerekli diğerinde de ...bugün geriye dönüp bakıldığında bu anlamda Beykozlu Cam Dekor ustalarının kendilerinin ortaya çıkardığı birçok desen, kesim var...ağaç işleme sanatçılarının da kendilerine has özel çalışmaları da fazlası ile var. Mesela bazı mumluk, ağaç şamdan çalışmamda ürün üzerinde ortaya çıkan desenlerin bazıları birebir Çeşm-i Bülbül gibi olmakta.
-Ben yaptığım iş gereği ki geçenlerde Adana seyahatim ile 41.Kente gittim ve hepsinde de o yöreye, ile , ilçeye ait magnetler görüp aldım. Beykoz'a dönecek olursam neden bizim bir Onçeşmeler Magnetimiz yok?
Ben 2 kez Onçeşmeler temalı çalışma yaptım, ikisini de hediye ettim...doğru bir tespitte bulunmuşsun, Beykoz'un adeta simgesi konumunda olan Onçeşmeler ile ilgili çalışmalar yapmalıyım. Meseleye farklı bakanlar daha çok ürünlerini yansıtan ürünlere, tanıtımlara önem vermekte. Mesela Yerel Yöneticiler bu konuda misafirlerine, ziyaretçilerine Cam Dekor Sanatının ürünlerini vermekte, hediye etmekte. Onçeşmeyi içeren magnetimizin olmayışı da bir eksiklik...
-Kullandığın Ağaçlar parçalarını nereden temin ediyorsun?
Beykoz'daki dostlarımızdan, bilindiği gibi Beykoz Ormanları ve değişik ağaç çeşitleri ile çok zengin bir ilçe. Arkadaşlara iletiyorum onlar köylerden alıp getiriyor, kimi zamanda bizzat ben seçiyorum.
Son sorum şu olacak Necmi Ustam Cam Sanatı mı zor yoksa ağaç işleme sanatı mı?
Hiç düşünmeden söyleyeyim cam sanatı daha çok hassasiyet gerektiren bir dal...düşünün elinizde işlenmeye hazır bir vazo var, dekor taşında figürleri çizerken en ufak bir sapmada çatlamakta, kırılmakta, bir daha da kullanmanız mümkün olmuyor. Oysa her hangi bir ağaç kalıbını aldığında hatalı bir işlem yapsam da onu değişik daha küçük bir ürün haline getirebilmek mümkün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder