22 Temmuz 2020 Çarşamba

TALİP ERCAN YAZIYOR..."ALIŞMAK SEVMEKTEN DAHA ZOR GELİYOR "



Beykoz'umuzu da seviyorum, Beykoz Spor Kulübümüzü de ...bir zamanlar 3 büyükler ile maçlarını oynayan hatta küme düştüğü sezonda bile şampiyonu yenmiş bir takımdan söz ediyoruz...nereden nereye...hey gidi koca Beykoz...

Profesyonel lig maçlarına birlikte gittiğimiz birçok dostumuz, arkadaşımız, büyüğümüz yeniden profesyonel liglerde göremeden göçtü bu kervandan....bizler ise menzili belli olmayan umutları muhafaza etmeye devam ediyoruz....

Bir yerde vazgeçilmez şeyler vardır, mesela Rize'ye gitseniz Çayın, Ordu'ya gitseniz Fındığın, Konya'ya gitseniz Mevlana'nın konuşulmayacağı bir hal olabilir  mi....hele ki sıkıntılı süreçlerde bu değerlere o kentler daha da sıkı, sıkıya bağlanır...Beykoz'umuza gelince nedir ona değer katan şeyler, Onçeşmeler mi?, yemyeşil Oksijen saçan ormanları mı? sahilinde akşam izlenen yakomozları mı ? ya da  Beykoz Çayırında neşeli çocuk seslerimidir ? kimine göre paçası, kimine göre cevizi, bazılarına göre şimdilerde olmayan Kalkanı mı?

Tamam hepsine varım da Beykoz Spor Kulübü değer katmıyor mu bu ilçeye? Kuruluşu Cumhuriyetten önce olan bırakın spor kulüplerini, bugün anlı şanlı kurumlardan kaçını sayabilirsiniz ki...bu ilçede varsa-yoksa yıllardır bir Beykoz Spor Kulübü gerçeği var...öyle ya da böyle sıkıntılı süreçler yaşanmış ve bugün yıllar öncesinde hayal bile edilmeyecek kötü bir görüntü hakim

Beykoz Kulübü hakkında 2.Ligde olduğu yıllardan beri yazdık, çizdik, uyarılarda bulunduk, kimi zaman tribündeki dostlarımızdan, kimi zaman Başkan Zeki Aksu'nun eleştirilerinin muhatabı olduk...yeri geldi kongrede konuşma hakkımızı kullanamadık, yeri geldi uzun yıllar yaptığımız gibi yönetimden iletilen bir haberden dolayı ortada bırakılıp milyarlarca liralık davaların muhatabı olduk, hacize kadar gelen bir ceza süreci yaşadık...o gün bize yazdırdıklarını inkar edenlerle de bizi mahkeme koridorlarında yalnız başımıza bırakanları Allah'a havale ettik...bütün yaşadıklarımıza karşın Beykoz Sevdamızdan vazgeçmedik...jop da yedik, taş da, 

Birileri hep diyor ki " Talip Yaz kardeşim, Talip çiz kardeşim " değerli dostlar biz yıllarca yazdık, çizdik de ne oldu? ne değişti? oysa somut bir örnek vereyim Beykoz Kulüp Binası için defalarca yazılarım oldu, ancak ben isterdim ki Beykoz'da kendini belli yerlerde görenler, tarihe not düşen kişilerden görenler neden bir kez dahi  toplanıp Belediye Başkanılık Makamına gidip " Sayın Başkan bu bina Beykoz Kulübü ile özdeşleşmiş, Beykozlularında birçok anı yaşadığı bir yer, gelin burasını Beykoz Kulübüne geri verin, girin Beykozluların gönlüne " demezler...

Neden Başkan Murat Aydın'a Beykoz'u kurtarın diyen yok? özellikle eski futbolculara, yöneticilere, antrenörlere lafım bir kez olsun bir araya gelmeyi düşündünüz mü Kulüp için Belediye ya da Kaymakamlık makamına gitmeyi, çözüm önerisi sunmayı ? ya da tribünlerdeki kardeşlerim mesela desem ki  Kulüp Binası önünde bir basın açıklaması yapılamaz mı? medya çağırılır davet edilir, şu gün şu saatte Beykoz Kulüp Binası hakkında Biz Beykoz Sevdalıları bir Basın Açıklaması yapacağız, davetlisiniz demezler bizlere....

Dünya dönüyor, sen ne dersen de ...yıllar geçiyor fark etmesen de değerli kardeşim....anladım ki biz eski biz değiliz, o günler geçmiş biz bu gündeyiz....sözleri ve müziği Tuğrul Dağcı'ya ait bu eseri Nilüfer ne de güzel seslendirmiş idi....dünya dönüyor sen ne dersen de....

Evet değerli dostlar, alışmak sevmekten daha zor gelmeye başladı...amatörlüğe alışabilen hiç var mı ki...ben bir ceviz ağcıyım Beykoz Çayırında , ne sen bunun farkındasın ne de kimse farkında...uyu demeye geldim şarkısını söylemekten ne zaman bıkacağız....ben Onçeşmeden suyumu kana kana içtim, tribünde ekmeğimi böldüm de yedim...alkışı duydum ihaneti de gördüm , sesim de oldu sessizliğimde...sen de başını alıp gitme be kardeşim...bir tek dileğim var mutlu o yeter be Beykozlu kardeşim...eğer ki daha da anlamadı iseniz geride çok şarkı sözümüz var...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder