Her yaşta görülen unutkanlığı ve yaşlılığa bağlı bilişsel gerilemeyi önlemek için bazı temel iyi sağlık alışkanlıklarını kazanmak gerekiyor. Beykoz Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Y. Birol Saygı, “Hafızayı korumak için kazanılması gereken sağlık alışkanlıklarından en önemlisi, Akdeniz tarzı diyet yemek. Akdeniz diyeti, kurallı bir diyet planı yerine “yemek yemeyi” temel alan bir beslenme planı… Akdeniz’e komşu ülkelerin geleneksel pişirme ve yemek yeme alışkanlıklarına dayanan bu beslenme şeklini genç, yaşlı herkes hayatına katmalı” diyor.
Günümüzde birçok insan
unutkanlıktan şikâyet ediyor. Dilinin ucuna gelen tanıdık bir ismi
hatırlayamamak ya da bir eşyasını koyduğu yeri unutmak, hepimizin başına gelen
nahoş durumlardan… Hafıza kaybı her yaşta ortaya çıkabilir; gençler de orta yaşlılar da unutkanlık
yaşayabilir. Tabii herkesin başına ara sıra gelen ‘unutkanlık’, ileri yaşlarda
daha çok görülüyor.
“Bunama riskini azaltın”
Beykoz Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Y. Birol Saygı, yaşlanmanın tek başına bilişsel
gerilemenin nedeni olmadığını söylüyor. Saygı, “Yaşlı insanlar
arasında önemli hafıza kaybı meydana geldiğinde, bu genellikle yaşlanmadan
değil, organik bozukluklardan, beyin hasarından veya nörolojik hastalıklardan
kaynaklanabilir. Kişiler, bazı temel iyi sağlık alışkanlıkları kazanarak
bilişsel gerilemeyi önleyebilir ve bunama riskini azaltabilir. Bunların en
önemlilerinden biri de Akdeniz tarzı diyet yemek…” diyor.
Akdeniz (MED) Diyetine geçin
Yapılan araştırmalara
göre, bazı temel iyi sağlık alışkanlıkları kazanılarak bilişsel gerileme
önlenebiliyor. Fiziksel
olarak aktif kalmak, yeterince uyumak, sigara içmemek, iyi sosyal bağlantılara
sahip olmak, alkolü sınırlamak ve Akdeniz tarzı diyet yemek bilişsel zindeliğin
korunması için çok önemli görülüyor. Prof. Dr. Birol Saygı, özellikle Akdeniz
diyetini hayatımıza katmamız gerektiğini söylüyor. Saygı’nın verdiği bilgiye
göre, Akdeniz
diyeti, kurallı bir diyet planı yerine “yemek yemeyi” temel alan bir beslenme planı…
Akdeniz’e komşu ülkelerin geleneksel pişirme ve yemek yeme alışkanlıklarına
dayanan bu beslenme şekli, dünya genelinde MED Diyeti olarak da biliniyor. Akdeniz
Diyeti tarzı beslenme piramidine bakıldığında piramidin tabanında sosyal hayat,
kalabalık ortamlarda yemek yeme gibi sosyal yaşamın desteklenmesi gerektiğini
vurgulayan Saygı, şu değerlendirmeleri yapıyor: “Piramidin üst katmanlarına
çıkıldıkça sebze, meyve, zeytinyağı ve tahıl grubu; bir üst katmanda deniz
ürünleri, onun üst katmanında süt ürünleri, yumurta, tavuk eti; en üst katmanda
ise kırmızı et ve tatlılar bulunuyor. Bu
tür bir beslenme şeklinin yanında diyete, su tüketimi de eklenebilir.”
Beyinsel aktivitelere
katkı
Akdeniz tarzı beslenmede bilişsel zindeliği destekleyen
besinlerin yer aldığını belirten Saygı, şu bilgileri veriyor: “Akdeniz tarzı
beslenmede, taze meyve ve sebzeler ile beslenmek ve zeytinyağlı sebze ve
baklagil yemeklerini öğünlere eklemek gerekiyor. Tereyağı gibi yağ çeşitlerini
tüketmemek; bunun yerine; süt, peynir, yoğurt gibi besinlerin yarım yağlı
olanlarını tercih etmek önemli. Diyetin özünde; kırmızı eti ve tatlıları az ve
nadir tüketmek de var. Bu beslenme şeklinde günlük alınan kalorinin yüzde 35-40’ı,
yağ kaynağı olan zeytinyağı, ceviz, fındık, badem gibi besinlerden geliyor. Bunlar
beyinsel aktivitelere de katkı sağlıyor.”
Yedi adımda hafızanızı diri tutma
formülü
1.
Akdeniz
diyetini hayatınıza katın: Akdeniz diyeti, kurallı bir diyet
planı yerine “yemek
yemeyi” temel alan bir beslenme planı… Akdeniz’e komşu ülkelerin
geleneksel pişirme ve yemek yeme alışkanlıklarına dayanan bu beslenme şekli,
dünya genelinde MED Diyeti olarak da biliniyor. Akdeniz
Diyeti tarzı beslenme piramidine bakıldığında piramidin tabanında sosyal hayat,
kalabalık ortamlarda yemek yeme gibi sosyal yaşamın desteklenmesi var.
Piramidin üst katmanlarına çıkıldıkça sebze, meyve, zeytinyağı ve tahıl grubu;
bir üst katmanda deniz ürünleri, onun üst katmanında süt ürünleri, yumurta,
tavuk eti; en üst katmanda ise kırmızı et ve tatlılar bulunuyor.
2.
Sürekli öğrenmeye devam edin: Daha
yüksek bir eğitim seviyesi, yaşlılıkta daha iyi zihinsel işlev demek… Uzmanlar,
ileri eğitimin bir kişiyi zihinsel olarak aktif olma alışkanlığına sokarak
hafızayı güçlü tutmaya yardımcı olabileceğini düşünmekte. Beyninize zihinsel
egzersizle meydan okumanın, bireysel beyin hücrelerini korumaya ve aralarındaki
iletişimi teşvik etmeye yardımcı olan süreçleri etkinleştirdiğine inanılıyor. Birçok
insanın zihinsel olarak aktif olmasını sağlayan işleri vardır. Bir hobi edinme,
yeni bir beceri öğrenme, gönüllülük gibi aktiviteler zihninizi keskin tutmanın
yollarından sadece birkaçı…
3.
Tüm duyularınızı kullanın: Bir
şeyi öğrenirken ne kadar çok duyu kullanırsanız, beyniniz de hafızayı korumada etkin
hale gelir. Yapılan bir çalışmada, yetişkinlere her biri bir koku ile sunulan
bir dizi görüntü gösterildi. Ne gördüklerini hatırlamaları istenmedi. Daha
sonra, kokusuz bir dizi görüntü gösterildi ve daha önce gördüklerini
belirtmeleri istendi. Koku eşleştirilmiş tüm resimler ve özellikle hoş
kokularla ilişkili olanlarda, mükemmel bir hatırlama düzeyi görüldü. Beynin
görüntülenmesinde, beynin ana koku işleme bölgesi olan piriform korteksinin,
insanların kokularla eşleştirilmiş nesneleri gördüklerinde (kokular artık
mevcut olmasa bile) deneklerin onları hatırlamaya çalışmadıklarında bile aktif
hale geldiğini göstermektedir.
4.
Kendinize inanın: Yaşlanma
ile ilgili efsaneler, hafıza ile ilgili başarısızlığa katkıda bulunabilir. Orta
yaşlı ve daha yaşlı öğrenciler, yaşlanma ve hafıza ile ilgili olumsuz klişelere
maruz kaldıklarında hafıza görevlerinde daha kötü sonuç alabiliyorlar. Hafıza işlevlerinin
kontrolünde olmadığına inanan insanların, hafıza becerilerini korumak veya
geliştirmek için çalışma olasılıkları daha düşük görülüyor. Bu nedenle bilişsel
düşüş yaşama olasılıkları daha yüksek… Hafızanızı iyileştirebileceğinize
inanıyorsanız ve bu inancı pratiğe çeviriyorsanız, zihninizi keskin tutma
şansınız daha yüksektir.
5.
Beyin kullanımınıza öncelik verin:
Anahtarlarınızı nereye koyduğunuzu veya torununuzun doğum
günü partisinin zamanını hatırlayarak zihinsel enerji hatırlamanıza gerek yoksa,
yeni ve önemli şeyleri öğrenmeye ve hatırlamaya daha iyi konsantre
olabilirsiniz. Rutin bilgileri erişilebilir tutmak için akıllı telefon
hatırlatıcılarından, takvimlerden ve planlayıcılardan, alışveriş listelerinden,
bilgisayarınızdan veya notlarınızdan yararlanın. Gözlük, cüzdan, anahtarlar ve
sık kullandığınız ürünler için evde bir yer belirleyiniz.
6.
Bilmek istediğiniz şeyi
tekrarlayın: Yeni duyduğunuz, okuduğunuz veya
düşündüğünüz bir şeyi hatırlamak istediğinizde, yüksek sesle tekrarlayın veya
not alın. Bu şekilde hafızayı veya bağlantıyı güçlendirirsiniz. Örneğin, size
birisinin adı söylendiyse, onunla konuştuğunuzda mutlaka kullanın.
7.
Boşluk bırakın: Tekrarlama,
uygun şekilde zamanlandığında bir öğrenme aracı olarak en güçlü olanıdır. Bir
sınav için sıkışmış kısa bir süre içinde bir şeyleri tekrarlamamak en iyisidir.
Bunun yerine, gittikçe daha uzun bir süreden sonra temel bilgileri yeniden
inceleyiniz. Saatte bir, sonra birkaç saatte bir, sonra her gün gibi... Çalışma
periyotları, hafızayı geliştirmeye yardımcı olur ve özellikle yeni bir işin ayrıntıları
gibi karmaşık bilgiler konusunda ustalaşmaya çalışırken değerlidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder