Kulüplerimizin toplam borcunun 10 milyar lirayı aştığı biliniyor.Üstelik bu borç tutarının büyük bir kısmının yalnızca dört büyük kulübümüze ait olması düşündürücü değil mi...
Kendi holdinglerini fevkalade iyi yöneten şirket sahipleri maalesef aynı başarıyı kulüplerimizi yönetirken gösteremiyor. Kısacası kulüplerimizin birçoğu iflasın eşiğinde. Bilindiği üzere bu kötü gidişe dur diyebilmek için geçen sene Bankalar Birliği ile masaya oturuldu. Yapılan görüşmeler sonrası kulüplerimizin borçlarının bir bölümüne iyileştirme yapıldı. Toplam borçlarının bir kısmı iki yıl ödemesiz olmak koşuluyla ötelendi. Geçen seneki verilere göre kulüplerimizin toplamda 12 milyarı aşkın borcu bulunmakta idi. Bankalar Birliği ile yapılan son görüşmeler sonrası borçların 7 milyarı iki yıl ödemesiz olmak koşuluyla ötelenmiş oldu.
FRENİ PATLAMIŞ KAMYON GİBİ
Kulüplerimizin artan borç yükü freni patlamış bir kamyona benziyor. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor’un 2012 yılı toplam borcu 2 milyar 62 milyon iken...Bu rakam 2018 yılında 9 milyar 896 milyona çıkıyor. 2020 yılının hemen başında ise bu rakam 10 milyarı aşıyor.
En çok borcu olan spor kulübü ise başkanlığını Ali Koç’un yaptığı Fenerbahçe Spor Kulübüne ait. Sarı Lacivertli kulübün 4 milyar 250 milyon borcu bulunuyor. Fenerbahçeyi 2 milyar 825 milyon ile Galatasaray takip ediyor. Siyah Beyazlı kulüp Beşiktaş’ın borcu ise 2 milyar 314 milyon olarak görünüyor.
Dört büyüklerde en az borca sahip olan spor kulübü ise Karadeniz ekibi Trabzonspor. Bordo Mavili kulübün ise 1 milyar 45 milyon borcu bulunmaktadır. İşin en kötü yanı vermiş olduğumuz bu rakamların her sezon sonrası katlanarak artmaktadır.
HER GEÇEN GÜN BORÇLAR ARTIYOR
Profesyonel ve Amatör olmak üzere 123 spor kulübünün Spor Toto gelirine temlik konulmuş durumda. En büyük borç yaklaşık 35 milyar ile Süper lig takımlarının borcu. 2. Lig de yer alan 37 kulübün borcu ise 8 milyarı aşmış durumda.
3. Lig’de mücadele eden 40 kulübün toplam borcu 4 milyarı geçmiş durumda. Her kulübün borcu olur da Amatör Ligler de borç olmaz mı. Amatörlerin yaklaşık borcu da 1 milyar 500 milyon civarında. Kulüplerimizin mevcut borçlarının büyük bir kısmını hacizler ve futbolcu alacakları oluşturuyor.
Sosyal Sigortalar Kurumu pirim borçları ve Vergiler ikinci sırada yer alırken diğer borçlar ise şahıslara ait olan borçlar olarak biliniyor. Bilindiği gibi Futbol Federasyonu Talimatlarına göre her hangi kişi yada kuruluşa borcu olan kulüpler sporcu transferi de yapamıyor.
Söz konusu borçların çoğunluğu her ne kadar Süper Lig takımlarımıza ait olsa da bir alt liglerde de mücadele eden kulüplerimiz borçları da oldukça fazla.
BORCU OLMAYAN KULÜPLERİMİZ DE VAR
Türkiye’de birçok spor kulübü borç batağında yüze dursun. Borcu olmayan kulüplerimiz de var. Bu kulüplerimizin başında Kasımpaşa, Başakşehir, Göztepe ve Sivasspor gelmektedir. Süper Ligde puan cetveline baktığımızda Başakşehir’in 43 puanı bulunuyor. Yeni lider Trabzonspor'un ardından 2. sırada yer alıyor. Sivasspor takımı ise 42 puanla 3. sırada yer alıyor. Sarı Kırmızılı İzmir ekibi Göztepe ise 8.sırada 30 puana sahip. Kasımpaşa takımının durumu ise çok da iç açıcı değil. Puan cetvelinde 17. sırada olan lacivert beyazlıların 16 puanı bulunuyor.
DÜNYA SIRALAMASINDA İLK BEŞTEYİZ
Ligimizde mali harcamalara baktığımızda dünya sıralamasında ilk beş içinde ülkemizin de olduğunu görüyoruz. Yani transfere en çok para harcayan ilk beş ülke içinde Türk takımları da yer alıyor. Lakin yapılan harcamalara baktığımızda ortada pek de başarı göremiyoruz.
Diğer bir husus ise bazı şeylerin yanlış gittiğini veya yanlış yapıldığını gösteriyor. . Acaba bu borç yükünün ötelenmesi kulüplerimizi ne derece rahatlattı. Rahatlatmış olmalı ki son sürat hız kesmeden transfer çalışmalarına devam ediliyor. Devletimizin dört büyükler başta olmak üzere birçok kulübün borcu yükünü azaltmak için yapmış olduğu çalışmaları da unutmayalım.
Birde madalyonun diğer yüzü var. Halen korkunç paralar harcanarak yapılan yabancı transferlerini görmekteyiz. Ülkemize gelen bu sporcuların kulüplerimize ve Türk futboluna ne kadar katkı sağladığını ise manidar buluyorum.
Diğer bir husus ise bazı şeylerin yanlış gittiğini veya yanlış yapıldığını gösteriyor. . Acaba bu borç yükünün ötelenmesi kulüplerimizi ne derece rahatlattı. Rahatlatmış olmalı ki son sürat hız kesmeden transfer çalışmalarına devam ediliyor. Devletimizin dört büyükler başta olmak üzere birçok kulübün borcu yükünü azaltmak için yapmış olduğu çalışmaları da unutmayalım.
Birde madalyonun diğer yüzü var. Halen korkunç paralar harcanarak yapılan yabancı transferlerini görmekteyiz. Ülkemize gelen bu sporcuların kulüplerimize ve Türk futboluna ne kadar katkı sağladığını ise manidar buluyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder