Birleşmiş Milletler tarafından, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün
bu yılki teması ‘Cinsiyet Eşitliği’ olarak belirlenirken, 8 Mart’ta Kadın
Hakları Aktivisti Derya Şentürk’ün katılımı ile Beykoz Üniversitesi’nde
gerçekleştirilen konferansta, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” konusu masaya
yatırıldı. Söyleşide konuşan Şentürk; "Kız çocukları için odaları pembe,
erkekler için mavi ve tonları ile hazırlamaya başladığımızda toplumdaki o ayrımı
ortaya koymuş oluyoruz" dedi. Konferansta kadınların sosyal yaşamdaki
durumlarını yansıtan son rakamsal veriler kamuoyu ile paylaşılırken,
Türkiye'deki kadın belediye başkanı ve kadın muhtar oranının sadece yüzde 2.9
olduğu açıklandı
Her yıl; Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, kadının
sosyal, siyasal ve sınıf mücadelesinin güçlendirilmesine yönelik etkinliklerin
düzenlendiği, ‘8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ kapsamında 8 Mart 2019
tarihinde Beykoz Üniversitesi’nde önemli bir etkinliğe imza atıldı. Kadın
Hakları Aktivisti Derya Şentürk’ün katılımı ile gerçekleştirilen “Toplumsal
Cinsiyet Eşitliği” başlıklı konferansta, kadınların sosyal yaşamda maruz
kaldıkları sorunlar ile çözüm yolları masaya yatırıldı. Konferansta ayrıca, 8
Mart’ın tarihi ve kadınların sosyal yaşamdaki durumlarını yansıtan son rakamlar
kamuoyu ile paylaşıldı.
Günümüzde 8 Mart’ın tarihsel anlamından uzaklaştırıldığını
belirten Kadın Hakları Aktivisti Derya Şentürk, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü
kutlanacak ya da markaların kadınlara yönelik kampanya gerçekleştirmesinden öte
tarihçesi itibariyle de kadının sosyal, siyasal ve sınıf mücadelesinde
güçlendirilmesine yönelik anma ve farkındalık günüdür” dedi.
2019’da halen ülkemizde kadının birçok sorun ile mücadele ettiğini
belirten Şentürk, “Biz cinsel şiddet, kadın cinayetleri, erkek şiddetinin
normalleştirilmesi, meşrulaştırılması ve ceza verilmemesi, güvencesizlik,
emeğimizin görünür olmaması, ücret eşitsizliği ile mücadele ediyoruz. Toplumsal
cinsiyet eşitliği; kadınların tüm yaşam alanlarında gerçek bir eşitliğe sahip
olması gerektiğidir. Kadınların sadece sorumlulukların değil, fırsatların ve
hakların da öznesi olması demektir” dedi.
“Ayrım
oda renklerinden başlıyor”
Günümüzde kadınların cinsel şiddet, kadın
cinayetleri, erkek şiddetinin meşrulaştırılması ve ceza verilmemesi ile mücadele
ettiğini; “Ücret eşitsizliği, emek sömürüsü sorunların başını çekiyor. Tüm
bunlarla mücadele etmek için toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemi artmaktadır.
Kadınların tüm sosyal alanlarda gerçek bir eşitliğe sahip olması gerektiğini dile
getiren Kadın Hakları Aktivisti Derya Şentürk, “Toplumsal cinsiyet rollerinin
erkeklere de haksızlık yaptığını görüyoruz. Bu roller kapsamında erkeğin
çalışması, evi geçindirmesi dikte edilmekte. Oysa ki cinsiyet; kadın ve erkeği
sadece biyolojik ve fizyolojik olarak ayıran özelliktir. Kız çocukları için
odaları pembe, erkekler için mavi ve tonları ile hazırlamaya başladığımızda
toplumdaki o ayrımı ortaya koymuş oluyoruz. Kız ve erkek çocuklarına seçtiğimiz
isimlerle bile kızlara daha hassas, kırılgan bir sıfat yüklerken, erkekler için
daha sert isimler koyarak onları telkin ediyoruz” diye konuştu.
“Dil,
söylem ve hareketler toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortaya çıkarıyor”
“‘Kız gibi’ tabirini çocuklarımıza söylediğimizde,
onlara sesini çıkarmayan, mücadele etmeyen, sıfatını yüklemiş olduğumuzu
belirten Şentürk, “Dil, söylem ve hareketler toplumsal cinsiyet eşitsizliğini
ortaya çıkarıyor” dedi.
Eşit
işe, eşit ücret talebi kadın ve erkeğin aynı işte çalışmasına rağmen eşit ücret
almaması durumunda ortaya çıktığını belirten Şentürk, “Kadınların tüm yaşam
alanlarında yani; sosyal değerler, şanslar, kaynaklar ve kazanımlar anlamında
gerçek bir eşitliğe, eşit haklara sahip olmaları sağlanmalıdır” dedi.
Kadına
şiddetin önlenmesi konusunda da adımlar atıldığını ancak şiddete uğrayan
kadınların bu haklarından haberdar olmadığını belirten Şentürk, “2012 yılında
kabul edilen 6284 sayılı yasa, kadını ev içi şiddete karşı koruyan bir yasadır.
Tüm kadınların bu yasayı bilmesi, gerektiğinde yasal haklarını hayata
geçirmeleri gerekir” dedi.
RAKAMLAR NE DİYOR:
Beykoz Üniversitesi’nde gerçekleştirilen
konferansta kadınların sosyal yaşamdaki durumu da son rakamlarla ortaya
konuldu.
Kadın Girişimciler ve Yöneticiler
*Türkiye’de
şirket sahiplerinin % 25.4’ü kadın
*Kadın
üst düzey yöneticiye sahip olan şirket oranı % 5.4
*Tam
zamanlı çalışanların %21.9’u kadın
*Tüm
dünyada kadın girişimcilerin oranı %17, bu rakam Türkiye’de %15
*Erkekler
kadınlardan %50 daha fazla servete sahip
*Küresel
ölçekte kadınlar erkeklerden %23 daha az kazanıyor
Okur Yazarlık
Ülkemizde 6 yaş ve üzeri nüfus içerisinde
yaklaşık 2.5 milyon kişi yani yüzde 3.5’i okuma yazma bilmiyor. Okuma yazma bilmeyenlerin içindeki
kadın oranı yüzde 84.6 yaş ve üzeri kadın nüfusun yüzde 5.9’u okuma yazma
bilmezken, erkeklerde bu oran yüzde 1.1 oranında.
Akademide Kadın
Akademik
üyelerin yaklaşık %43’ü Kadın
Kadın
Profesör sayısı %29
Kadın
Doçent sayısı % 35
Doktor
Öğretim Üyesi sayısı %40.2
Öğretim
Görevlisi ise %43
Siyasette Kadın
TBMM’de 600 vekilden sadece 103’ü kadın (%17).
AK Parti’nin 295 milletvekilinden 52’si, CHP’de 146 milletvekilinden 18’si,
HDP’nin 67 milletvekilinden 25’i, MHP’li 49 milletvekilinden 5’i,
İYİ Partili 43
milletvekilinden de sadece 3’ü kadınlardan oluşuyor. 33 kentin temsilcileri
arasında kadın milletvekili yok. Kabinede sadece 2 kadın bakanımız var.
Kadın belediye başkanı
ve kadın muhtar oranı ise sadece yüzde 2.9.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder